Büyüklerimizin, benimse genel de babamın ve annemin evliliğe dair birkaç nasihatları vardı;''Canından bile olsa, aynı evde de yaşasan, kardeşin bile olsa evde gün geliyor boğuluyorsun; hiç tanımadığın biriyle tanışacaksın evliliğe kadar uzayacak beklentilerin, hayatını paylaşacaksın elbette sorunlarınız
olacak. ''Ben tabi ki bu öğüdü kendime göre çevirdim ve tanımaya çalıştığım kişinin kimliğine bürünmeyi yeğledim. Hiç beğenmediğim müzikleri o dinliyor diye dinledim, hiç sevmediğim yemeği o seviyor diye yemeye başladım. Sahiplenme duygusunu seviyor ise sahipleniyormuş gibi davranmaya başladım. Bir süre sonra kendim gibi davranmaktan sıkılıp karşımdakine dünyayı zehir etmeye başladım. Hatta şunu itiraf etmeliyim ki; bütün ilişkilerim de ayrılığın ortak noktası, ''SEN BÖYLE DEĞİLDİN'' oluyordu.
olacak. ''Ben tabi ki bu öğüdü kendime göre çevirdim ve tanımaya çalıştığım kişinin kimliğine bürünmeyi yeğledim. Hiç beğenmediğim müzikleri o dinliyor diye dinledim, hiç sevmediğim yemeği o seviyor diye yemeye başladım. Sahiplenme duygusunu seviyor ise sahipleniyormuş gibi davranmaya başladım. Bir süre sonra kendim gibi davranmaktan sıkılıp karşımdakine dünyayı zehir etmeye başladım. Hatta şunu itiraf etmeliyim ki; bütün ilişkilerim de ayrılığın ortak noktası, ''SEN BÖYLE DEĞİLDİN'' oluyordu.
O kadar kendimizi sevmiyoruz ki aslında, ben olduğum zaman karşımdaki beni beğenmeyecek diye düşünüyoruz. Ona dönüşmeye çalışıyoruz, istediği gibi biri olabilmek için fedakarlığın dibine vuruyoruz. Sonuç, elde var sıfır! Bir de bu olayı kabullenmiyoruz da değiştiğimizi. “Zaten benim istediğim buydu, ben buydum” diyoruz. Çünkü kendimizi kandıramazsak, karşı tarafa nasıl inandırabiliriz?
Şu zamanlar da bile hoşlandığımız çocuk şuna bayılıyor şu şarkıcıyı dinliyor, onu deli gibi seviyor diye;kendimizi onlara benzetmeye çalışıyoruz. Kendimi eve atınca da gizli gizli Sezen Aksu dinliyordum. Kendi zevkime bile güvenim yokmuş aslında. Ya da karşımdakini o kadar çok yüceltiyorum ki onun her şeyi benden daha üstündür diye onu kabulleniyordum.
Bir de mutlu olabilsek asla gam yemem arkadaşlar. Etrafım da gördüğüm hiçbir fikir ayrılıklarına düşen kadın MUTLU DEĞİL!!İşte o kadınlar kendilerini sevmeyen, başkalarını el üstünde tutanlar oluveriyor.
Ben başladım artık başkası için değil, kendim için yaşıyorum. Artık gazete sayfalarından ilk kendi burcumu okuyorum mesela. Eski sevgililerimin beğendiği herşeyi dağıtıverdim. Aslında hepsinden nefret ediyormuşum. Ufak ama yapılan herşey KENDİM İÇİNDİ! Ve her birinden zevk aldım. İnsanın kendini tanımaya çalışması kadar güzel bir yolculuk yokmuş meğer.
Diyeceğim o ki arkadaşlar; siz siz olun değer vermeye çalıştıklarınızı kendi değerinizden öne tutmayın. Bir daha ki yazılarım da görüşmek üzere. Çünkü kendinizden satırlar bulacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder